Güneye Yerleşme Yolculuğu
Pandeminin ardından hepimiz gördük ki birçok iş için uzaktan çalışmak ve verimliliği sürdürmek mümkün. İçinden geçtiğimiz üç yıl boyunca birçok kişi evlerinden çalışarak uzaktan çalışmayı fazlasıyla tecrübe etti. Dünyanın hemen hemen her yerinde bir gerçek haline gelen bu durum sonrası, kariyer başarısı ve iş fırsatları için lokasyonun önceliği hiç olmadığı kadar önemsiz bir hale geldi. Bu durum da birçok insan için şehirde yaşama olan bakış açısında değişikliğe yol açtı. Artık iş sebebiyle şehirde olma zorunluluğunun kalmaması, şehirlerin kalabalığının ve pahalılığının çekilebilirliğini de azaltıyor. Birçok kişi için şehir yaşamını terk etmek artık bir hedef haline gelmeye başladı. Özellikle beyaz yaka çalışanlar için haftada bir gün bile ofise gitme ihtiyacının kalmaması, bir zamanların hayalini de yeniden gündeme getirdi.
“Güneye yerleşme” kavramı uzun zamandır beyaz yakanın dilinde olan, herkesin hayali haline gelmiş bir plan. Daha önceleri bu hayali gerçekleştirmek için mevcut işini bırakmak ve göç ettiğin yeni şehirde kendine yeni bir iş inşa etmen gerekiyordu. Bu durum da çoğu zaman mümkün olmuyordu. Şehirdeki sistemde çalışmaya alışmış, yetenekleri buralardaki işlerle uygun kişilerin bir kasabada kendisine iş kurması ya da iş bulması çok mümkün olmuyordu. Ancak şimdi işini, yaşadığı konumdan bağımsız olarak yapan bu kişiler için güneye yerleşmek daha gerçekçi bir hayal haline gelmeye başladı. Peki güneye yerleşmek derken ne anlamak gerekiyor? Hayalleri süsleyen bu sahil kasabaları nereler? Her şey hayallerini kurduğumuz kadar güzel mi?
Güneye Yerleşmek
Öncelikle bu hayalin temel unsurlarını anlamak gerek. Öncelikli sebepler arasında şehrin üzerimizde yarattığı hisler ve bizden aldıkları yer alıyor elbette. Şehirlerin kalabalık ve karmaşa halindeki yaşamı gün içerisinde iş yorgunluğunun üzerine bir de cila atıyor tanım yerindeyse. Birçok kişi için kendini dinleyebilecek, kendisine ve sevdiklerine zaman ayırabilecek bir zaman ve alan bulmak mümkün olmuyor. Şehirden kaçış hayalinin de en temel sebeplerinden birisini bu oluşturuyor. Ayrıca birçok büyükşehirde yeşil alan neredeyse kalmadı. Bu durum da nefes alıp biraz huzur bulacak bir alan ihtiyacını oluşturuyor. Özellikle çocuklu aileler için çocuklarının doğa ile temas etmesini sağlamak için şehirden kaçış gündeme geliyor. Çocukların oynayabileceği alanların olmayışı, apartmanların içerisine sıkışarak yetişmek zorunda kalmaları ise cabası. Bir de tabii ki hayat pahalılığı önemli etkenlerden birisi. Mevcut kazançlar ile şehirde yaşanılan hayatın çok daha iyi seviyelere gelmesi beklentisi oldukça etkili. Özellikle inanılmaz seviyelere yükselen kiralar bu konuda ilk sırada yer alıyor. Şehirden kaçmak isteyenler, maaşlarının yarısı ile küçük bir apartman dairesinde yaşamaktansa bahçeli geniş bir evde yaşamak istiyor. Tüm bu sebepler ve daha fazlası ise şehirden kaçma, bir sahil kasabasına yerleşme hayalini ortaya çıkarıyor. Güneye yerleşmek, artık gerçekçi sebepleri olan ve gerçekleşmesi mümkün bir seçenek olarak karşımıza geliyor.
Hangi Sahil Kasabasına Yerleşebilirim?
Sahil kasabasına gitmek istiyorsunuz ama nereye? Ege ve Akdeniz birbirinden güzel yerlere, kasabalara, köylere sahip. Bunların arasından bir tercihte bulunmak ise çok kolay değil. Her biri ayrı güzel bu yerleşim yerleri içerisinden en dikkat çekenlerini sizin için sıraladık. Ancak listemizde bulunanlar, bu cennet köşelerden yalnızca bir kısmı. Doğru bir araştırma ve küçük bir keşif gezisi ile, sizin istekleriniz ve aradığınız özellikler doğrultusunda değerlendirebileceğiniz onlarca farklı seçenek daha çıkacaktır.
Bademli
İzmir’in Dikili ilçesinin güneybatısında yer alan küçük yerleşim yeri, deyim yerindeyse Türkiye’nin Maldivleri olarak adlandırılabilir. Muhteşem berraklığı ile denizine bayılacağınız Bademli köyü, birçok sahil yerleşimine göre oldukça sakin ve sessiz bir bölge. Güzel deniz, sakinlik ve doğa arıyorsanız Bademli sizin için doğru tercih olacaktır.
Güzelçamlı
Muhteşem bir doğaya ve manzaraya sahip Güzelçamlı da bu listenin güçlü üyelerinden. Aydın’ın Kuşadası ilçesine bağlı olan Güzelçamlı, dünyanın en yüksek oksijen seviyesine sahip bölgelerinden biri olmasıyla öne çıkıyor. Şehirlerde yeşil alan yetersizliğinden bulamadığımız nefes alacak alanın ta kendisi demek yanlış olmaz.
Mazı
Şehirden kaçmayı düşünen çoğu kişinin ilk aklına gelen yerlerin başında Bodrum yer alıyor. Ancak Bodrum yazları aldığı inanılmaz turist akınıyla şehirden çok da farklı olmuyor demek yanlış olmaz. Mazı ise Bodrum’un en sakin bölgelerinden birisi. Muhteşem koyları ile deniz keyfinin yanında birazda sakinlik arayanlar için birebir.
Datça
Bu sefer biraz daha geniş bir açıdan bakarak sunuyoruz seçeneği. Datça oldukça geniş koy çeşitliliğine sahip, Ege’nin en muhteşem ilçelerinden, Muğla’nın bir cenneti. İlçe olması dolayısıyla bu listedeki birçok seçenekten daha fazla imkana sahip olsa da hem doğası hem insan ilişkileri ile bozulmamış bir yapıya sahip. Ayrıca Datça’da dünyanın oksijen bakımından en zengin bölgelerinden birisi. Doğa, huzur, keyifli bir yaşam için her şeyi sunan bu güzel Ege şehri, listenin en iddialılarından.
Akyaka
Muhteşem bir doğaya ve Gökova körfezinin en güzel koylarına sahip olan Akyaka, yine Muğla sınırları içerisinde yer alan bir bölge. Listedeki diğer yerlere nazaran daha büyük ve kalabalık olsa da keyifli doğası ile huzur veren bir yönü var.
Köyceğiz
Dağları ve muhteşem göl manzarasını sevenler için bulunmaz bir yer Köyceğiz. Adından son zamanlarda sıklıkla söz ettiren bu yer sakin ve huzurlu ortamı, tarihi varlıkları ile doğanın ve tarihin ortasında bir yaşam sunuyor.
Çukurbağ
Antalya’nın Kaş ilçesinde bulunan Çukurbağ, Meis Adası’nı büyüleyici manzarası ile muhteşem bir doğaya sahip. Genel anlamda sakin olsa da turistik imkanları ile canınız sıkıldığında yapabileceğiniz şeyler de sunan bir bölge.
Sahil Kasabasında Yaşamanın Zorlukları
Her ne kadar uzaktan çalışmanın yarattığı yeni fırsatlar olsa da her şey hayallerdeki gibi güllük gülistanlık değil elbette. Bu küçük yerlere göç etmenin beklenmedik, hayal kurarken akla gelmeyen dezavantajları da var elbette. Öncelikle şehirde alıştığınız hayattan tamamen farklı bir ortama girdiğinizin farkında olmak gerekiyor. Sahil kasabaları, şehirlerin sunduğu imkanların büyük bir çoğunluğuna sahip olmayacak. Bunların başında da sosyal imkanlar geliyor. Şehirde her gün kolaylıkla ulaşılabilen sosyal aktiviteler buralarda oldukça sınırlı. Tiyatro, sinema, eğlence mekanları gibi imkanların olmadığı veya bunlara ulaşmanın kısıtlı olduğu bir yaşama alışmak zor olabilir. Ayrıca teknik imkanlarda da kısıtlar yaşayabilirsiniz. Bu bölgelerin kiminde doğalgaz bulmak mümkün değil. Yağmur vb. durumlarda elektrik kesintisi gibi ekstra sorunlar yaşayabilirsiniz. İnternet konusunda da sabit bağlantınız normal çalışabilir ancak mobil bağlantıda sorunlar yaşama ihtimaliniz olabilir. Bir de son olarak küçük bölgelerde insan ilişkileri alışık olduğunuzdan farklı olduğu için uyum sağlama problemi yaşayabilirsiniz. Bu bölgelerde iş imkanlarının çok kısıtlı olmasından kaynaklı olarak, özellikle bunu planlamadan gidenler için önceleri daha ciddi problemler olabiliyordu. Ama uzaktan çalışma imkanı çerçevesinde düşündüğümüzde bu konunun gündem olmadığını varsayıyoruz. Velhasıl sahil kasabasına yerleşme hayali elbette tamamen toz pembe değil. Her yerde olduğu gibi buralarda da yaşam zorlukları mevcut. Bu yüzden bu kararı almadan önce biraz düşünmek, hatta o bölgeye gidip bir süre kalmakta fayda var. Yazın keyifli bir tatilin ardından buralarda yaşamak lazım düşüncesine kapılarak verilecek bir karar çok mantıklı olmayabilir. O bölgeleri bir de kış aylarında görerek en doğru kararı vermeniz gerek. Ayrıca taşınmaya karar verirseniz de doğrudan eşyalarınızı götürmeden gidip düzeninizi ayarlamak işinizi kolaylaştırabilir. Bunun için gitmeden önce eşyalarınızı bir yerde depolayabilirsiniz.
PratikDepo Eşya Depolama Çözümleri İle Eşyalarınızı Depolayın
Sahil kasabasına taşınmadan önce düzeninizi ayarlamaya giderken eşyalarınızı bir süre daha bekletmek size yardımcı olabilir. PratikDepo’nun mobil eşya depolama seçenekleri ile evinize kadar gelen konteyner depolara eşyalarınızı özenle yerleştirip siz hiç evinizden çıkmadan depolama ihtiyacınızı karşılayabilirsiniz. Ardından da yeni hayatınızı kurmak için hazırlığınıza başlayabilir. Bu hazırlıkları tamamladıktan sonra eşyalarınızı yeni şehrinize ve yaşamınıza taşıyabilirsiniz. Bulunduğunuz ya da taşınacağınız lokasyona uygun olarak İstanbul Eşya Depolama, İzmir Eşya Depolama ya da Ankara Eşya Depolama seçeneklerini değerlendirebilirsiniz.